Sömürünün ve baskının kol gezdiği inşaat sektöründe artan direnişlerle birlikte adından söz ettiren İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN), geçtiğimiz hafta topladığı “Genel Kurul” ile şantiyelerde yeni bir dönem açmayı hedefliyor.
İnşaat sektörü kârlılık düzeyiyle sermaye sınıfının en çok önem verdiği sektörlerin başında geliyor. AKP’nin yüzde 7,4 olarak duyurduğu büyüme oranının önemli bir kısmı inşaat sektörünün yarattığı yatırımlarla geldi. Yıllık bazda yüzde 8,9 büyüyen inşaat sektörü, genel ortalama 0,69’luk bir katkı sağlayarak sanayi sektörü, imalat dâhil olmak üzere, artışından sonra geldi. İnşaat sektörünün patronlarının yüzünü güldüren bu haberle birlikte, inşaat maliyetlerinin de artış göstermesi büyümenin sorunları da büyüttüğünü gösteriyor.
Özellikle son bir yıl içinde artan hammadde fiyatlarından kaynaklı olarak inşaat patronları maliyetleri düşürme derdinde. Bu noktada yük bir kez daha inşaat işçilerine biniyor. 2 milyona yaklaşan istihdamıyla en büyük sektörlerden birini oluşturan inşaat sektöründe bu yıl istihdam geçen yıla göre azaldı. Bu nedenle işçilerin üzerindeki baskı artarken, pek çok şantiyede ücretlerin ödenme sorunu ile birlikte sömürü de katlanmış durumda.
EMEKÇİNİN KADERİNİ PATRONLARIN ELİNE BIRAKMAYAN SENDİKA KOLLARI SIVADI
Sömürünün ve baskının kol gezdiği inşaat sektöründe işçilerin tepkisi de giderek artıyor. İşçi direnişlerinin sayısı ve katılımı arttıkça işçilerin ihtiyaç duyduğu örgütlülük de yakıcılığını arttırıyor. Direnişlerdeki konumu ile adından sıkça söz ettiren İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN), inşaat işçisinin ihtiyaç duyduğu örgütlülüğe cevap verebilmek için geçtiğimiz hafta bir genel kurul topladı.
Dört yıllık dernek deneyimini arkasına alarak altı ay önce sendikalaşan İYİ-SEN, bu altı ay içinde üçüncü havalimanından, hastane inşaatlarına ve yurt dışı şantiyelerine kadar uzanan çok farklı direnişe öncülük etti. En son İstanbul’da bulunan bir şantiyede “başka dilde konuşma yasağını” gündeme getirmesiyle dikkat çeken sendika, geçtiğimiz hafta yaptığı genel kurul ile inşaat işçileri için “yeni bir dönemin” açılacağı işaretini vermiş oldu. Genel Kurul toplantısının ardından sendika tarafından yapılan yazılı açıklamada “kaderimizi patronların eline bırakmamalıyız” çağrısı yaptı. Açıklamada sendika tarafından “inşaat işçilerine de çağrı” yapılırken, sendikal örgütlülüğün kararlılıkla arttırılacağı mesajı verildi. Sendika genel kurul sonrası işyeri komitelerinin sayısını arttırmayı, yeni illerde temsilcilikler açmayı ve güçlü bir 1 Mayıs katılımı gerçekleştirmeyi önüne yakın hedef olarak koyduğunu duyurdu.
İYİ-SEN, İŞÇİ SINIFI MÜCADELESİNDE DÖNÜM NOKTALARINDAN BİRİNİ OLUŞTURABİLİR
İYİ-SEN’in önümüzdeki günlerde bu doğrultuda çalışmalarını sıklaştıracağı belirtilirken, özellikle son direnişlerde kurulan bağlarla dernek döneminde elde edilen birikimle tekrar temas kurulduğuna dikkat çekildi. Dernek sürecinde pek çok katkı sunan işçinin İYİ-SEN ile tekrar bağ kurduğu öğrenilirken, sendikanın bu doğrultuda bir örgütlenme hamlesi içine girmesi bekleniyor.
İnşaat sektöründeki işçilerin ciddiyetle takip ettiği sendika, Türkiye işçi sınıfı mücadelesinde önemli bir yer edinme potansiyeli taşıyor. Özellikle inşaat sektörü gibi kuralsızlığın temel çalışma biçimi haline dönüştüğü bir sektörde örgütlü ve siyasal bir işçi hareketini yaratmak, Türkiye işçi sınıfının düştüğü kısır döngüyü kırması için önemli bir örneği ve enerjiyi ortaya çıkarabilir. Bu açıdan İYİ-SEN’in mevcut sendikal anlayışın düzen soluna mahkûm kalan çizgisini reddetmesi sendikanın örgütlenme şansını yükseltiyor. İYİ-SEN yalnızca inşaat işçilerinin büyük bir sıkışma içinde bir arayış aradığı örgütlülüğü temsil etmenin ötesinde, işçi sınıfının geneli için de yeni bir sınıf sendikacılığının kapısı nı aralamayı amaçları arasına koymuş durumda.
İnşaat sektöründe artan yüklerin emekçilerin omzuna bindirmek için şimdiden harekete geçen patronların karşı- sına bugünden dikilecek bir örgütlülüğü yaratmak için kolları sıvayan İYİ-SEN, bunu başarmak için yeni bir dönemi başlatıyor. 1 Mayıs’ı sınav olarak gören inşaat işçilerinin yükselteceği mücadele bayrağı önümüzdeki dönem işçi sınıfı mücadelesi açısından da yol gösterici olacak.